Menopoz ve Tedavisi
Menopoz; adet kanamalarının kesin olarak bitmesini tanımlar ve son adet demektir. Yunanca men
ay ve pause bitmek kelimelerinin birleşmesinden türetilmiştir. Yumurtalıkların fonksiyonlarının
bittiği ve artık östrojen, progesteron, ve testosteron gibi seks hormonlarını üretemedikleri bu
dönem kesinlikle bir hastalık olmayıp, kadın yaşamının doğal bir geçiş dönemidir. Seks
hormonları kadında yumurtlamayı sağlayıp, dolaşım, kemik ve bağ dokusu, ürogenital sistem gibi
birçok sistemin de fonksiyonlarını kontrol ederler. Menopoz başlama yaşı her kadın için farklı
olabilir. Ayrıca menopoz sonrası görülen yakınmalar da her kadında farklı tip ve şiddette
gözlemlense de, yaşam kalitesinin olumsuz olarak etkilenmesi kaçınılmazdır.
Menopoza giriş yaşı dünya genelinde 44 – 52 yaş arasında olup ortalama 51 yaştır. Türkiye’ de ise
yapılan araştırmalar menopoz yaşını 45 – 47 yaş civarında göstermiştir. Çağımızda kadın
ömrünün 25 – 30 yılı menopoz sonrası dönemde geçtiğinden, bu dönemin sorunsuz ve daha
önceki döneme benzer sağlık şartlarında geçirilebilmesi çok önemlidir. Bu nedenle tüm çaba ve
önlemler buna yönelik olmalıdır.
Tipleri;
Doğal menopoz: Hiçbir müdahale olmaksızın 44-45 yaş ve üzeri görülen menopoz sürecidir.
Cerrahi menopoz: Yaşı ne olursa olsun adet gören bir kadında cerrahi işlem sonucu
yumurtalıkların alınması sonrası menopoza girilmesi durumudur.
Erken menopoz: Kırk yaş öncesi menopoza girilmesi durumudur.
Bulgular
Menopoz döneminde azalan östrojen hormonuna bağlı olarak; sıcak basmaları, terleme, seksüel
istekte değişiklikler, uykusuzluk, idrar problemleri, vajinal kuruluk, psikolojik problemler, ağrılı
adet, yorgunluk, dikkat ve hafıza sorunları görülebilir. Gece olan ateş basmaları uyku
problemlerine yol açabilir.
Tedavi
Menopoz sonrası östrojen eksikliğine bağlı bulguları gidermek için hormon replasman tedavisi
(HRT) tercih edilmektedir. HRT birincil olarak; menopoz yakınmaları, genital sistem atrofisi, ve
kemik erimesi (osteoporoz) gibi sorunların önlenmesi ve tedavisine katkı amacıyla verilmektedir.
Menopozla beraber kemik erimesi hızlanır.
Menopoz döneminde çekilmiş mammografi- Memede glandüler-bez yapısı azalırken, yağ
dokusu artmaktadır.
Zaten artık günümüzde eskiden beri standart olarak kullanılan hormon dozlarının azaltıldığı düşük
doz hormon uygulamaları giderek yaygınlaşmaktadır. Bu kullanım tarzı ile, hormonlardan
beklenen yararlar azaltılmaksızın yan etkilerin minimalize edilmesi amacı güdülmektedir.
Dolayısıyla kırk yaşına gelen her kadın menopoz dönemindeki olumsuzlukların azaltılması ve
menopoz döneminde geçecek yaşamının kaliteli ve mümkün olduğunca sorunsuz geçmesi için,
tetkik ve tedavi almak üzere bir jinekologa başvurmalıdır. Jinekologun kişinin tetkik ve
özelliklerine göre kişiselleştireceği hormon tedavisinin, o kişiye sağlayacağı yarar tartışılmazdır.